Giriş
(8)

Hamburgluluk neyi gerektirir?

alice in potatoland
Dördüncü defa gideceğim ve üç gün kalacağım. Ilk iki gün sabah 8 akşam 15 seminerle geçecek ancak üçüncü gün tamamen boş. Dördüncü gün dönüyorum. Çok turistik olmayan, ilginç olarak ne var yapılabilecek?
Dördüncü defa gideceğim ve üç gün kalacağım. Ilk iki gün sabah 8 akşam 15 seminerle geçecek ancak üçüncü gün tamamen boş. Dördüncü gün dönüyorum. Çok turistik olmayan, ilginç olarak ne var yapılabilecek?
0
alice in potatoland
(10 saat)
Hamburger yemeden olmaz.

Cevabımı eksileyen arkadaşlar hamburger sözcüğünün kökünden bihaber sanırım.
-3
10551037
(9 saat)
denizi trenle geçip kopenhag'a gitmek. feribot da duty free. 5 saat falan sürüyor yalnız, dönüşü danimarkadan bakmak lazım.
0
yap desem yapmazsin he
(9 saat)
günler bu kadar kısayken 5 saat yol gitmek mantıklı değil. saat 15:30'da hava kararmaya başlıyor. bir gün için değmez.
0
🌸alice in potatoland
(9 saat)
gece hayatına ak.
-1
yurtsuz john
(9 saat)
@yurtsuz john harika olurdu ama yanımda 17 aylık kızım da olacak. biz tavuklarla tumba yatak.
0
🌸alice in potatoland
(9 saat)
Lübeck e git. Değişiklik olsun.
0
krank milli
(8 saat)
Lübeck güzel bir tavsiye. Tavsiye kıtlığından anlıyorum ki Hamburg'da pek bir şey yok (:
0
🌸alice in potatoland
(4 saat)
Lübeck+1
Bir de şurada hayatımda yediğim en güzel hamburgerlerden birini yemiştim. Dulf's Burger: maps.app.goo.gl
-1
Amaranta ursula
(3 saat)
(13)

değişik bir gönül ilişkisi sorusu (romantik değil - hemcins arkadaş)

alice in potatoland
Size bir soru sormak istiyorum. Bir arkadaşım var. Çocuklukta böyle değildi ama son 4-5 senedir (evlendi o dönemde) ne yapsam taklit edildiğimi görüyorum. Şimdi, "seni örnek alıyor" ya da "ne güzel işte, senin yaptığını yapmaya değer görüyor" gibi bir şey demeyin çünkü pek öyle değil. Beni sadece ta
Size bir soru sormak istiyorum. Bir arkadaşım var. Çocuklukta böyle değildi ama son 4-5 senedir (evlendi o dönemde) ne yapsam taklit edildiğimi görüyorum. Şimdi, "seni örnek alıyor" ya da "ne güzel işte, senin yaptığını yapmaya değer görüyor" gibi bir şey demeyin çünkü pek öyle değil. Beni sadece taklit ediyor.

Geçenlerde muhabbet esnasında ağzımdan ben 2 yaşındayken ailemle yaptığımız bir road trip'in rotası çıktı. Bunu ben hatırlamıyorum ama elimde tabii ki fotoğraflar var. Bir baktım, bana haber etmeden 4 ay sonra o rotayı yapıyor. Tıpatıp aynısını.

Evime geliyor, evimde bir haç+çan var; yani haça çan takmışlar. Bunu ben İtalya'da bir köyden almıştım; oraya gitmemizin amacı da 2025 senesi Jübile-Hac yılıydı ya, eşim (kendisi Katolik) istemişti.
Şimdi bakıyorum, hemen İtalya gezisi planlanıyor, o köye de gidiyorlar. O köyde hiçbir şey yok. Tek sebebi benim oraya gitmiş olmam. Bende gördüü haçı hemen o da almış. Kendisi Türk bu arada. Hıristiyan falan değiller. Ben görünce de, "Aa sizde de mi var, üstündeki çan çok hoşuma gitti, ondan aldım" diyor. Sanki bende gördüğünü ben bilmiyormuşum gibi; inanılmaz bir salağa yatma var.

Eşimin ailesi baya köylü insanlar. Kazları var, inekleri, keçileri var. Kaz festivali oluyor Kasım ayında. Bir restoranda buluşup herkes ailesiyle kaz yiyor falan.
Bana direkt dediği, "Ben de kaz yemek istiyorum." Sonra bakıyorum, kutlamanın olduğu restorana hoop 2 hafta sonra gitmiş (restoran onlara 75 dk mesafede, Isviçre için normal değil bu süre).

Eşim beni yıldönümünde bir yere götürüyor. Hemen onlar da oraya gidiyor.
Örnekler yazsam sonsuza gider.

Bu beni aşırı rahatsız etmeye başladı. Sürekli ne yaptığımda, ne yediğimde, nereye gittiğimde gözü olan biri var. Bu, öyle egomu okşayan bir şey değil, gerçekten sinirlendiren ve aşırı derecede irrite eden bir şey.

Bu kişiyi uyardım, güzel laflarla, kırıcı olmadan ama değişmiyor. Ortak başka bir arkadaşımız, tam beyaz yakalı işte, diyor. Ama ben beyaz yakalı değilim :) Böyle saçmalıkları çekemem sahiden.

Sizce bu kişinin düzelme ihtimali var mı, arkadaşlığı kurtarmaya çalışayım mı yoksa artık kayıp vaka diye bakıp araya mesafe mi koyayım? Siz n'apardınız?
0
alice in potatoland
(17.11.25)
Şöyle ki bu kişi düzelmez. Demek ki karakteri bu ve kendinde eksik olduğunu düşündüğü şeyleri başkalarının üzerinden tamamlıyor. Elbette ki bu gittiğiniz yerlere ne ilk ne de son giden kişisiniz. Size kalkıp "gittiğin rotaları çok beğendim, aynılarını bende yapmak istiyorum." dese eminim ki problem olmayacaktır ama anlattığınıza göre sizi taklit edip üstüne "aa haberim yoktu aldığından, gittiğinden, yaptığından vs." şeklinde tepkiler veriyorsa bu bi tür psikolojik rahatsızlık bile olabilir kanaatindeyim. Aramızda psikoloji ile ilgilenen ya da mesleği direkt o olanlar aydınlatabilirler.

Bu kişi sizin eşiniz veyahutta çevreniz tarafından sevilme, beğenilme ya da taktir edilme biçiminize hayran olduğu için tamamen sizin gibi olma çabasına girmiş olma ihtimali yüksek. Yani "bende alice in potatoland gibi olursam sevilirim." çabasında olabilir.
+7
mermaidd
(17.11.25)
@mermaidd, tam işte o bahsettiğiniz gibi. Harika anlamışsınız olayı.
Planlamaları benden gizli yapıyor. Benim yaptığımı biliyor ama asla, "Nerede kaldınız, burası görmeye değer mi?" gibi sorular sormuyor. Sorsa, elimden gelen en iyi şekilde yardımcı olacağımı, asla esirgemeyeceğimi çok iyi biliyor ama asla sormaz. Hep gizli gizli, arkamdan yapar. Sanki benim gittiğimden haberi yokmuş da onun da gitmesi tesadüf olmuş gibi :D
+2
🌸alice in potatoland
(17.11.25)
bu kişinin kadın olduğunu varsayıyorum. ve kadınlar arasında bu durum nedense çok yaygın. eşim ne yaparsa aynısını yapan bir yığın arkadaşı var. aldığı kıyafet, gittiğimiz yer, eve gelince yeni ne aldıysa aynısını almalar, yediğimiz yemek hep aynı şeyleri yaparlar. ne kadar uyarsan uyar değişmiyor, yani en azından bizimkiler değişmiyor.
+1
gercekdunya
(17.11.25)
Benim yakın bir arkadaşımın aynı konudan muzdarip olduğu biri var hayatında. Hatta acaba o mu yazdı bu duyuruyu diye düşündüm. Hangi eşyayı alsa hangi elbiseyi giyse hatta verdigi poza kadar taklit ediyor kızı. Taklit eden kisi de cahil görgüsüz biri de değil gayet işinde gücünde eğitimli biri. Bunu konuştuğumuzda sebebinin vakti zamanında kiyas yapılması oldugunu dusundum. Çünkü kızın annesi diğer kişiyi örnek gosteriyormus bir kıyas yapiyomus (kuzenlerdi galiba)
Arkadaşımın eşi sarışın. İddia ettiğine göre bu kız, arkadasimin eşine çok benzeyen sarışın biriyle evlenmiş (şaka değil)
Bence kişinin kendisinin bile farkında olmadığı travmatik bir konu olabilir.
Bana kalırsa çok da dert edilecek bir şey değil. Kendi çapinda taklit etsin dursun ne var ki.
Bu durumdan dolayı mesela ben arkadaşımda görüp beğendiğim bı şeyi satın almaya çekinir okuyorum. Acaba benim hakkımda da AA bak bende gördü o da aldı diye benim de onu taklit ettiğimi düşünür mu diye.
+2
egerbiryolcu
(17.11.25)
@egerbiryolcu, Müstakil olaylar öyle bir algı uyandırmaz.
Daha önce bende görüp beğendiği bir şeyi vardı, aynısından alıp ona hediye ettim. Ya da mesela kendime pijama alıyordum, ona da aynı takımdan bir tane aldım. Neden? Çünkü beğendim, rahattı, kaliteliydi ve doğum günü geliyordu.
Sizin de ufak tefek benzerlikler elbet olabilir, arkadaşsınız sonuçta, ama böyle, benim arkadaş gibi, her gittiğiniz yer karşı tarafın bucket list’ine giriyorsa bir sıkıntı vardır.

@gercekdunya, evet ikimiz de kadınız.
0
🌸alice in potatoland
(17.11.25)
senin her yaptigini yapmasinin sebebi senden ilham almasi degil, senin yaptiginin gölgesinde kaldigini düsünmesi. kendi degerini, ben ondan daha iyi miyim, ben bunlari yapabilir miyim, diye seninle karsilastirarak ölcüyor.

bahsettigin arkadas profili yillardir cevremdeydi. :D entry'm bile var bu konuda. eksisozluk.com
ne yaparsam yapayim, her kisisel basarimi, her gezimi, her yeni kurdugum arkadasligimi, her yaptigimi kendisine tehdit olarak algilayan bir arkadasti. benim yapamadigimi o yapiyor, benim gidemedigim yere o gidiyor, diye calisiyordu kafasi ve kendisini her ne yaptiysam aynisini yapmak icin paraliyordu.
bu insanlar pasif agresif olduklari icin dogrudan catismayi söylemiyorlar, arkadan is cevirir gibi yapmalari bundan. yüzlesirsen sadece bahane üretiyorlar. o da pasif agresiflikten.

anlattigin her seyi birebir yasadim. ben de buraya yazmaya calissam 10 ciltlik roman olur yasadiklarim bu insanla. sonuc olarak artik arkadasim degil. böyle bir iliskiye ihtiyacim yok.

ben bu durumu psikologla konusmustum. bu duruma ödünleme ve chronic comparative self-comparison deniyormus. kaygili-cekingen baglanma tiplerinde ortaya cikiyormus. o suraya gitti, ben gitmedim, benden öne gecti. o sunu yapti, ben de yapmaliyim, yoksa gerisinde kalirim... sonra biraz üstüne okuyunca, ah iste bu! dedim.

sorun sen degilsin. yol ver gitsin. arkadasliklar enerjini tüketmemeliler.
konusmak istersen numarami biliyorsun :)
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
Çok komik, bir yandan da sinir bozucu.
İnsanın arkadaşına özenmesi ondan ilham alması, yaptığını beğenip kendisinin de yapmak istemesine tamamım. Hepimiz birilerinde bir şeyler görüp etkileniriz ve biz de yapmak isteriz.
Ama burada önemli detay dürüstlük.
Ben yakın arkadaşıma “Ohaa çok güzel ben de gidip alacağım bundan” der gidip alırım o da aynısını yapsa yadırgamam.
Ama iş böyle direkt taklide ve salağa yatmaya gelince ortada çok ciddi bir problem olduğunu gösteriyor.
Hiç normal değil bu kadarı.
Dizilerdeki psikopat karakterler var ya bildiğin o bu.
Ben olsam hızlı bir şekilde mesafemi koyarım böyle insanları tehlikeli bulur hayatımda tutmamaya çalışırım.
+2
mutekebbir
(17.11.25)
Bu kişi içten içe size kin besliyor da olabilir. Engin geçtan'ın kitabında okumuştum. Siyasi ilişkilerde böyle taklitler sahte yüceltmeler çok olurmuş ama ilk açıkta da kendi yarattıkları kralları kendi elleriyle yok ederlermiş.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(17.11.25)
bence sizi alfası ilan etmiş, onaylamış, takdir etmiş hatta sizin hayranınız olmuş içten içe ve bir tutam da kıskançlık var.. bana sapkınlık gibi geldi.. hatta anlattığınız sonu kötü biten filmlerin senaryolarına benziyor.. eşinize falan da ilgisi var mıdır bilmem ama iş oraya gitmez umarım :/
0
denizmaniaherif
(17.11.25)
bunun sozluk karsiligi "creepy", en sevmedigim isler.
mesafe koymakta fayda var derim..
+3
cooperr
(17.11.25)
rahatsızlığınızın sebebi nedir, ben tam anlayamadım. arkadaşınızın yaptıklarının çoğunda sizi referans göstermeyip yaptıklarını kendi fikriymiş gibi pazarlamasından mı, yaşadığınız benzer deneyimler üzerinde konuş(a)mamak mı, arkadaşınızın ilişkinizi "acaba alice in potatoland ne yapmış" seviyesinde yaşıyor olmasından mı, sizi taklit ederek eşinize sempatik görünmeye çalışmasından mı, yoksa başka bir sebepten mi rahatsızlık duyuyorsunuz?

arkadaşınızın yakınında gustosuna güvendiği biri var, anlatımınızdan etkilenip o da benzer şeyler yaşamak istiyor olabilir. yapsın ne olacak, bunu yaptıklarımda gözü var olarak görmeyin. influence etmişsiniz işte.

ben olsam rahatsızlığımın sebebini söylerdim. ama diğer yandan da kendisini ne özel alanıma davet eder, ne de özel olarak buluşurdum. iletişimimi toplu arkadaş buluşmalarıyla sınırlandırırdım.
+3
tnz
(17.11.25)
@tnz
Rahatsızlığım sürekli taklit edilmek, yaptığım şeylerin sürekli gözetlenmesi ve karşı tarafın ilişkiyi “acaba alice in potatoland ne yapmış” seviyesinde yaşaması. Ben bir yarışın parçasıymışım gibi hissettiriliyorum.
Mesela ben X şehrine gidiyorum, o da oraya gidip sonra benim gittiğimi bilmiyormuş gibi bana diyor ki “Ben de oraya gittim, ama şuraya da gittim.”
Yani sürekli kendisini benimle aynı şeyleri + daha fazlasını yapmış olmakla kıyaslıyor. Hatta bu bir kıyas da değil sadece, bana karşı üstünlük kurmaya çalışıyor. Beni taklit edip fikrimi asla almadan tamamen aynı şeyleri yapıp benden gizlemesi, ilişkiyi ve aradaki güveni manipüle ediyor hissi veriyor. Kişisel alanım ihlal ediliyormuş gibi hissettiriyor. Benim bir dünyam var, kendi hayatım var ama mahremiyetim yokmuş gibi. Ben çevremdeki insanlarla arkadaş olmak istiyorum, rakip değil.
Burada okuduklarımla da ilişkiyi ciddi anlamda kesme kararı aldım.
0
🌸alice in potatoland
(19.11.25)
siz yine bire bir görüşmelerinizi kısıtlayın, günlük konuşmalarınızı azaltın, sosyal medyada ilgi göstermemeye çalışın.
ama (eğer oluyorsa) toplu arkadaş buluşmalarında mutlaka denk geleceksiniz. hatta yeri geldiğinde (ör: bir kutlama için) evine gitmek ya da evinize çağırmak zorunda kalacaksınız. o varsa ben gelmem, benim olduğum yere gelmesin gibi bir tavır da takınılamayacağına göre akıl ve ruh sağlığınız için bir şekilde bu durumu kabullenmeniz gerek. diğer türlü kendisine malzeme vermemek uğruna kendi hayatınızı kısıtlamış olacaksınız.
0
tnz
(19.11.25)
(2)

sözlük'te oy verme

alice in potatoland
bir süredir verdigim oylarin silindigini görüyorum.mesela takip ettigim bir yazar var, entrysini begeniyorum. bir gün sonra bakiyorum ki kalp isareti kirmizidan normale dönmüs. yani oyum silinmis. son oylananlarinda da artik gözükmüyor, sanki oy vermemisim gibi. halbuki eskiden 10 ay sonra bile oy v
bir süredir verdigim oylarin silindigini görüyorum.
mesela takip ettigim bir yazar var, entrysini begeniyorum. bir gün sonra bakiyorum ki kalp isareti kirmizidan normale dönmüs. yani oyum silinmis. son oylananlarinda da artik gözükmüyor, sanki oy vermemisim gibi. halbuki eskiden 10 ay sonra bile oy verdigim entryleri görebiliyordum. sebebi nedir?
+1
alice in potatoland
(10.11.25)
Oyların bilinçli silinmesi için bir sebep aklıma gelmiyor. Tamamen sallıyorum; belki performans açısından ya da bir bug nedeniyle sayfa görüntülenirken oylanan entryler sorgulanmıyordur.
+1
salihdt
(10.11.25)
sözlük'ün iletisim kanalindan durumu yazdim, umudum yok ama bakalim.
0
🌸alice in potatoland
(10.11.25)
(3)

Eşek bile aynı çukura iki defa düşmezmiş

alice in potatoland
Ya da Samantha Jones'tan gelsin: “Fuck me badly once, shame on you. Fuck me badly twice, shame on me.” Hayat mottom bu oldu farkında olmadan.Yaşlandıkça daha bağışlayıcı olacağımı düşünürken yeni yeni fark ediyorum ki tam tersi bir karaktere sahip olmuşum. Alıngan bir insan değilimdir ancak bana kar
Ya da Samantha Jones'tan gelsin: “Fuck me badly once, shame on you. Fuck me badly twice, shame on me.”

Hayat mottom bu oldu farkında olmadan.
Yaşlandıkça daha bağışlayıcı olacağımı düşünürken yeni yeni fark ediyorum ki tam tersi bir karaktere sahip olmuşum. Alıngan bir insan değilimdir ancak bana karşı gerçekten yanlış yapan birini önce uyarıyorum, uyarım boşuna giderse bir daha asla şans vermiyorum.

Böyle biri olacağımı sahiden düşünmemiştim. Yirmilerimde ve otuzlarımın başlarında insanlara çok şans veren, daha ılımlı bir kişiydim. Bir yanlışla birini tamamen sileceğimi hiç zannetmezdim. Yaşlılık (ya da yaş almak) benim için munis munis insanlara gülümsemek, daha sakin olmak, daha yapıcı olmak demekti. Ama 35 yaşımda farklı bir noktadayım.

Sizce bu yöne evrilmiş olmak kötü mü? Kendimi değiştirmek, sivri yanlarımı törpülemek için bir yol yordam aramaya başlamalı mıyım?
0
alice in potatoland
(04.11.25)
Hala yaşlı değilsin, hala kişiliğinin farklı noktalarını keşfediyorsun. Go for it.
0
sekizdokuzon
(04.11.25)
cevabım samantha'ya, seni bir kere bile kötü öpecek insanlardan uzak durmazsan, kötü öpülmeye devam edersin.
0
cptxxx
(04.11.25)
Konunun yaş almanızla bir alakası yok. Deneyimlenmiş olay sayısındaki artışla alakalı ve bu artış yaşadıkça olduğu gibi, Dünya'da değer yargılarındaki çürümenin hızlanmasıyla ilgili.
Yani bir hata görüyorsanız, kaynak siz değilsiniz. Rahat olun.
0
Mirket
(04.11.25)
(28)

gözümün içine bakarak yalan söyleyen kreşe sinirim bozuldu

alice in potatoland
dün kızı kreşten aldım. gittiğimde ağlıyordu. küçük yas grubu olduğu için üç tane pedagog duruyor başlarında. o saatte orada ikisi vardı. dedim bir şey mi oldu, yok olmadı bugün çok iyi vakit geçirdi gideceği için ağlıyordur dediler. ama ağlamasında bir gariplik seziyorum. neyse aldım eve geldim. ağ
dün kızı kreşten aldım. gittiğimde ağlıyordu. küçük yas grubu olduğu için üç tane pedagog duruyor başlarında. o saatte orada ikisi vardı. dedim bir şey mi oldu, yok olmadı bugün çok iyi vakit geçirdi gideceği için ağlıyordur dediler.
ama ağlamasında bir gariplik seziyorum. neyse aldım eve geldim. ağlaması durmadı. yıkadım, yedirmeye çalıştım, uyuması için yatırdım ama hep savaş halindeyiz, ateşini ölçüyorum normal, karnını göğsünü dinliyorum normal ama çocuk garip. içime kurt düştü. eşime mesaj attım, kızla hastaneye gidiyoruz diye. hastanede ilk değerlendirmede bir şey yok dediler, eşim bizi aldı biz gene eve geldik ama dün gece hiç uyumadı. bir süre sonra ağlaması durdu ama huzursuz ve uyumuyor pek. bu sabah pediatristini aradım, arkadaşım, hemen bizi sabahtan gördü. çocuklara normalde uyguladığımız değerlendirmelerin baya dışına çıkarak bir sürü tetkik yaptı ve sonuç olarak biz ambulansla hastaneye sevk edildik.
14 aylık kızımın bacağı kırılmış amk.
o yaşta bebeklerde kemik doku jöle gibidir. o çocuğun bacağının kırılması için çocuğa uygulamanız gereken force çok büyüktür. ben kendim pediatristim. ben, hastanedeki acildeki doktorlar, hatta kızımın peditristinin muayenenin ilk 20 dakikasında, herkesin bunu gözden kaçırmamızın sebebi bu durumun bu yaş çocuklarında pek rastlanmaması.

iki seçenek var, çocuk ya yüksek bir yerden düştü ya da yüksek bir yerden üstüne bir şey düçtü. bence başka bir çocuk atladı. düşme ihtimali pek yok çünkü daha tam yürüyemiyor, ancak işte altı falan açılırken düşmüş olabilir. ama ikinci seçenek çok olası çünkü 1-3 yaş grubu oldukları için yürüyebilen, koşabilen çocuklar var. çocuk ağlamaktan helak olmuşken bana bilerek yalan söylediler. eminim travma ilk gerçekleştiğinde de ağlamaya başladı, yani ne olduysa oldu ve olanı pedagogları biliyordu. bana bunu söylemiş olsalar zaten ben kırık çıkık var mı diye çocuğu direkt kendim orada muayene ederdim. koca bir gece çocuğu kırık bacağıyla etrafta gezdirmezdim.

şu an kreşe çok hiddetliyim. kreş yönetimine mail attım, bana verdikleri cevap, buradan aldığınızda kırık yoktu.
ya ne biliyorsun yoktu? doktor musun? kaç tane doktor gözden kaçırdı, sen ne biliyorsun? ben mi kırdım çocuğumun ayağını? bu çocuğun kırığı yoktuysa ben geldiğimde neden ağlıyordu?

ben çocuğumun kreşte düşmesiyle, başka çocukların onu ısırmasıyla falan okayim, bunlar büyümenin bir parçası, ama tutup da öğretmenlerinin gözüme bakarak yalan söylemesi sonra da burada kırık yoktu gibi insanı salak yerine koyan bahaneler üretmeleri aşırı itici ve hiç profesyonelce değil. bu yalanın çok ciddi sonuçları da olabilirdi. kafatası travması almış olsaydı belki şu an bambaşka bir senaryo ile karşı karşıyaydık çünkü vaktinde müdahale gecikmiş olacaktı. hastalık, yaralanma, düşme, düşürülme gibi bir olayda ailelere de yalan söyleyemezler ama.
şu an kreşi belediyeye şikayete gideceğim, ancak başka ne gibi seçeneklerim olduğunu merak ediyorum. kanton st.gallen.
isviçr'de yaşayan kişiler varsa bu konuda fikir bekliyorum.
teşekkürler.

edit: gelişmeleri altta yazdım. gene birkaç gün içinde bir sey olursa yazarım.
0
alice in potatoland
(19.09.25)
Aiy ne yapilacagini bilmiyorum ama icim acidi :( cok gecmis olsun. Hem de up olsun
0
abuzer
(19.09.25)
Bence bir avukatla görüşün acil. Kreşte kamera var mı?
0
anon1m
(19.09.25)
kamera kayıtları ne diyor?
0
xu
(19.09.25)
Ya öncelikle sakinliğinize ve profesyonelliğinize hayran kaldım. 13 aylık oğlum var, daha okurken elim ayağım boşaldı benim.

Bence maille filan olmaz o iş olayların sıcağıyla farketmediniz sanırım ama KIZINIZIN BACAĞINI KIRMIŞLAR.
ortalığı ayağa kaldırın avukat tutun, sorumlular ceza alana kadar da peşini bırakmayın.
0
kaptan maydanoz
(19.09.25)
müthiş soğukkanlı davranmışsınız tebrik ederim. muhtemel bir kırığı kasten saklamak bana gerçek olamayacak kadar fazla canice geliyor ama sonucu değiştirmiyor. bence de avukat tutup gittiği yere kadar götürün, korkutun, terör estirin, hakkınızdır.

14 aylık çocuğun kırığının olması insanın içini acıtıyor gerçekten. büyük geçmiş olsun.
0
beyfendi
(19.09.25)
Oha diyorum hocam, 3 yaşında oğlum var ve sürekli aynı kaygıları yaşayan biri olarak ağzım açık okudum, çok geçmiş olsun. Acil bir avukat ve kamera kayıtlarını talep edin demekten başka bir şey gelmedi elimden.
0
mirty
(19.09.25)
geçmiş olsun.

kırığı bilerek saklamalarını pek mümkün görmüyorum. muhtemelen onlar da kırık olacağını beklememiş, bunun muayenesini yapmamış ve haliyle yok zannetmişlerdir. siz bile hastaneye götürüp rutin kontrol yaptırmanıza ve kendiniz de çocuk doktoru olmanıza rağmen rutin muayenede değil, ekstra muayenede tespit etmişsiniz, kreş bunu nereden tespit etsin. kreş öğretmeni veya pedagog kırıktan çıkıktan ne anlar.

burada sorun, çocuğun başına bir iş geldiğini saklamaları. en azından akşamı bile beklemeden derhal telefon edip çocuğunuz düştü veya çocuğunuzun üstüne arkadaşı düştü, hastaneye götürseniz iyi olur şeklinde bilgilendirme yapmaları gerekirdi.

türkiye'de olsa ne yapılması gerektiğiyle ilgili bir şeyer söyleyebilirdim. avrupa'da bu işler nasıl oluyor bilmiyorum ama illa ki şikayet edilecek bir üst merci, bir denetim mekanizması vardır.
0
kibritsuyu
(19.09.25)
Çocuk ayağı kırık halde yürüyebiliyor muydu?
Çocukların kemiklerinin anlattığınız kadar zor kırılabileceğini bilmiyordum bunu tespit etmenin yolları var mı?
En azından biz de bilinçlenelim.
0
duyuruuser
(19.09.25)
kamera yok maalesef kreste. az önce belediyeye gittim, dilekce verdim. ilk gün aldigimiz raporlari toparladim, kendi doktorundan da tekrar degerlendirme yazisi istedim, hastaneden de aldim. bunlari avukat araciligiyla belediyeye gönderecegim.

@kibritsuyu, zaten kizdigim nokta o. ben de onlarin "bacagi kirilmis" demelerini beklemiyorum zaten ama normalde bu tip olaylarda bilgilendirildigimiz icin ben bu olay sonrasinda da "kizinizin üstüne cocuklardan biri atladi bugün, o yüzden agliyor" demelerini beklerdim. ah cok güzel gün gecirdi, diyip beni yanlis yönlendirmeleri inanilmaz bir salaklik. benim tepki verme süremi geciktirdiler.

normalde de öyle cazgir falan bir veli degilim. cocuktur bunlar, itisirler, düserler, ari sokar bahcede falan, ki olmamis seyler degiller ama bana haber edilmesi gerek. yani kizim cenesini masaya carpinca söyleyen okul, bu kadar büyük bir düsme ya da ezici darbe olayini bilerek söylemedi, sonra da burada kirik yoktu diye isten siyrilmaya calisti. korkunc.

kizim zaten daha iki aydir gidiyor krese. ilk bir ay komple oryantasyondu. daha yeni yeni sabah 7:30'dan öglen 12'ye kadar birakiyorduk. simdi cocuk en az 2 ay krese gidemeyecek. tüm o okul oryantasyonu cöp oldu. yürümesi gecikecek. cok güzel emekliyordu, simdi o da yok tabii. yani gelisimsel olarak da aksatiyor, yerine konmayacak seyler degiller bu yasta ama sinir bozucu oldukca.


@edmond, cocugun aglamasi devam edecegi icin hastaneye kaldirilir, hastanede ikinci tetkikten gecerdi muhtemelen. o sirada fark edilirdi diye düsünüyorum.

@duyuruuser, maalesef daha tay tay yürüyordu, bir yerlere tutunarak, pek kendi basina degil. dün krese gittigimde yerde oturuyordu, ben kucakladim, sonra da zaten hep kucakta kalmak istedi. ayaginin üstüne hic bastirmamistim. muhtemelen bastirmak isteseydim avaz avaz aglayacagi icin o an anlardim kirdigini ama zaten huzursuz diye ben de hic yere koymamistim.
konusamadigi icin derdini de anlatamiyor. soramiyoruz ki cocuga, kizim bir yerden mi düstün, biri üstüne mi atladi, nasil oldu diye.
su an daha iyi, uyuyor, uyaniyor, emiyor, pek bir sey yemek istemiyor ama su an dünkü uykusuzlugun acisini cikariyor.
0
🌸alice in potatoland
(19.09.25)
Çok geçmiş olsun. Benim oğlumun da omzunu morartana kadar ısırmışlardı 2,5 yaşında iken görece lüks bir kreşte. Yönetimi aradım hocam hiç mi görmediler diye okulda olduğunu ne malum evde de ısırılmış olabilir demişlerdi.
Ana oğul yaşıyoruz sabah sağlam verdiğim çocuğu inler cinler mi ısıracak kafasını kırsa bizden değil mi yapacaksınız diye kıyameti koparıp almıştım o okuldan. Demek kırsalar da aynısı olacaktı. Yardımcı öğretmen diye kız meslek mezunu 18 yaşında tecrübesiz kızları koyuyorlar özellikle. Gerçekten rehberlik ve psikolojik danışmanlık mezunu öğretmen ise pedagog dedikleriniz yine iyiymiş.
Kesinlikle avukatla görüşün savcılığa dilekçe verin delillerin korunması için silinmemesi için ayrı bir dilekçe var avukat yönetir süreci.
0
cilekli pasta
(19.09.25)
Türkiyede olsaydı savcılığa şikayet etmeniz gerekirdi, mutlaka orada da buna benzer bi mekanizma olmalı, çok geçmiş olsun okurken ben de çok üzüldüm kıyamadım yavruya. Umarım bir daha yaşamazsınız Allah korusun.
0
Sadece soruyorum
(19.09.25)
Böyle bir durum kabul edilemez. Cocugu kresten alin ve mutlaka dava acin bence.
0
sonsuz
(19.09.25)
14 aylik cocuk kreste ne yapiyor? Siz 14 aylik cocugunuzu krese verirseniz, bu ihtimali de kabul etmis oluyorsunuz. 1 yasini doldurali 2 ay gecmis bir cocugu krese biraktiginizda sizin verdiginiz ilgiyi, sefkati ve ozeni vermelerini mi bekliyorsunuz. Isterse 50 tane pedagog olsun baslarinda. Iş yapiyor bu insanlar, para kazanmak icin oradalar. Adile Nasit sefkati ve ilgisi beklemek fazla hayalperestlik degil mi?
0
narod
(19.09.25)
@narod, sana ne kücük comar?
avrupa'da 6 aydan itibaren krese verilebiliyor.
0
sonsuz
(19.09.25)
@narod, sosyal dinamikler ülkeden ülkeye degisebilen seyler pek tabii biliyorsunuz ki.
insanlar calisiyorlar, büyükanne-büyükbaba her durumda torun bakmak istemiyor ya da bakabilir saglikta olmuyor, bu sebeple devletler sistemlerini buna göre kuruyorlar. ayni zamanda göcmen cocuklarinin ilkokul öncesi kres baslama yasinin mümkün oldugunca erken olmasi, cocugun dil gelisimi icin istenilen bir sey avrupa'da.
cocuklarin bircok avrupa ülkesinde 12 aydan itibaren okula baslamasi cok normal.
op'nin de esi tarafi isvicreli, öyle bizdeki gibi cocugu büyükanneye birakayim dinamikleri yok yani.

Kimse cocugu aman da aman hoppidi hoppidi prensesime diye simartin demiyor kreste, ama 14 cocuga 3 pedagog düsen bir ortamda bu kadar ciddi sorunlar yasanmasin, yasaniyorsa da bir zahmet ailesine dürüstce haber edilsin.
maalesef bilgileriniz ve dünyaya bakis aciniz fazla demode ve türkiye ekseninde kalmis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.09.25)
Benim bile sinirim bozuldu. Ne biçim olmuş. Çok geçmiş olsun.
Dediğiniz gibi kazalar da olur istemeyiz tabi ama garantisi yok. Hiçbiyerde garantisi yok ama burası ekstra güvenilmez bir kurum belli ki. Kötü de bi yaşantınız oldu şimdi. İmkanlarınızı başka bir kreş bulma yönünde zorlayın bence.
Ve umarım yaptıkları yanlarına kalmaz.
0
benim bir gizli bildiğim var
(19.09.25)
@narod, mortgage'imizi sen ödeyeceksen ben bugün isi birakirim.
yok sen ise git, cocugunuza ben bakarim diyorsan ona da okayim.
0
🌸alice in potatoland
(20.09.25)
Abi morgıç birden mi çıktı? Böyle haberiniz yokken mi çektiniz kredileri? Çocuk da mı aynı şekilde? Yani ufacık çocuğun var gidip millete emanet ediyorsun. E orada böyle diyebilirsin ama sen oranın suriyelisi olabilirsin onların gözünde. Bir anne evde kalıp çocuğu ile ilgilenmeli, mümkün değilse de bunların olabileceğini kabullenmeli. Kreştekiler de az şerefli değilmiş, ağzı yüzü kırılmalık. Emanet ediyoruz lan çocumuzu, niye adam gibi bakmıyorlar? Doğru yer değilmiş, şikayetler, yeni yer bakma şeklinde ilerlersiniz zaten. Ama şunu unutmamalı insanın olduğu yerde hata, aman boşver diyip bazı şeyleri her zaman yapmama olabiliyor.

İnşallah iyileşir hızlıca kerata.
0
Shepard
(20.09.25)
yozgat'ın köyünden gelmişçesine yapılan yorumlar gerçekten göz kanatıyor.

avrupa'da kreşler çocukları 1 yaşından sonra kabul ediyor. bunun tek sebebi anne babanın çalışması değil, çocuğun akranları ile sosyalleşmesi, anne-baba dışında başka insanlarla da iletişim kurmaya başlaması, dil öğrenmesi, bir sürü sebebi var.

çocuk kreşe gidiyor diye annesi neden bacağının kırılmasını kabullenmeli, gerçekten kafalar gitmiş.

yaşadığınız olay avrupa, hele isviçre standartlarında büyük bir skandal. öncelikle kreşten yazılı bir savunma isteyin. doktor raporu alın. isviçre'yi çok bilmiyorum ama her kantonun çocukları korumakla yükümlü bir makamı vardır. oraya bu belgelerle şikayetinizi yapın. bu asla öyle örtbas edilecek affedilecek bir olay değil.
0
sir gawain
(20.09.25)
soruya cevabım yok. çok geçmiş olsun demek için yazıyorum. allah belasını versin böyle insanların. gece gece üzüldüm, umarım kızınız daha iyidir :(
0
respect
(20.09.25)
Işinize gelmeyen cevaplari tiklemeyip, karsi tarafa hakaret eden eden cevaplari sizi destekledigi icin tikliyorsaniz siz de karakterinizi az cok belli ediyorsunuz zaten.

Yok mortgage, cok gecim derdi, yok 1 yaştan sonra cocugun sosyallesmesi. Bir seyi oldurmak isterseniz her seye bir aciklama bulabilirsiniz. Bu memlekette neler hangi cumlelerle aciklanip kabul gormuyor ki. Gerekli sebebinizin olmasi yaptiginizin dogru oldugunu gostermiyor.

Siz o yaştaki cocugu krese verirseniz bunu kabul ediyorsunuz. Buraya gelip aglamanin bir anlami yok. Bunlari kabul edemeyecek durumda iseniz buraya baslik acip cevap yetistirmek yerine oturup evladiniza bakin.
0
narod
(20.09.25)
kafalar gidik sahiden ya. bunlar sey zannediyorlar, dünya kendi kücük perspektiflerinden ibaret ve annelik demek telefondan eksi duyuru gibi tirt bir platforma girerek iki üc satir bile bir sey yazmadan cocuk bakmak demek :) halbuki cocugu emzirirken gayet yapilabilir bir sey. sanki kadin cocuk uyurken bile gözünü ayirmadan cocugu izleyecek, asla yasamayacak, calismayacak, nefes almayacak.

halbuki calismiyor olsa bile kadinlara cocugu kücük ¥asta krese vermeleri öneriliyor, cünkü kres demek oyun teyzesi ile vakit gecirmek demek degil. hadi cocugun sosyallesmesi, dil gelisimi falan denmis, belli ki bunlari umursamiyorlar ama kres ayni zamanda 1. cocuk icin daha güclü immün sistem demek 2. anne icin aylar sonra kafasini evden cikarip yavas yavas kendi sosyal hayatina dönebilmesi demek. ücüncü partiden alinan cocuk bakiminin annenin depresyon riskini %64 azalttigi biliniyor.

bu sey gibi, cocugunu kuran kursuna ya da kiliseye gönderen kisi cocugun tecavüze ugramasini kabullenecek.
cocugunu ekmek almaya gönderen araba carpmasini kabul edecek.
cocugu okula yürüyerek gönderen cocugun kacirilmasini kabul edecek.
vay anasini.

www.whijournal.com
hediyem olsun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.09.25)
yahu delireceğim. çocuğunu erken yaşta kreşe verdi diye elinin kolunun kırılmasını niye peşin peşin kabul etmesi gereksin? geç yaşta verse ne fark eder? deli olursun yemin ederim. çıldırırsın.

burada şikayet edilen şey verilen ilginin, eğitimin bir anne baba kalitesinde olmaması değil. kreşte bezini kötü bağlamışlar pişik olmuş dese, al o zaman kendin bağla beğenmiyorsan dersin. bu yaşına geldi renkleri öğrenemedi dese, o yaşta kreşe veriyorsan bunları kabul etmen lazım, al da kendin öğret dersin. konu öyle bir şey değil.

ortada çocuğun bacağının kırılmasına yol açacak bir hadise var, adam doktor olarak bunun olabilmesi için çok ciddi bir darbe almış olması gerektiğini de anlatmış.

ama bu anne babadan saklanıyor. SAK LA NI YOR. bunun fark edilmemiş olma ihtimali ayrı skandal, fark edilip aileye bildirilmemesi ayrı skandal. çocuk kaç yaşında olursa olsun hangi insan bunu niye peşin peşin kabul etsin ulan?

ayrıca okuduğunu anlama özürlüsü müsünüz, kör müsünüz, zihinsel olarak yetersiz misiniz? adam çocuğumu düşürmüşler, ayağını kırmışlar da demiyor. şikayet edilen şey çocuğun kreşte başına bir iş gelmesi de değil. bunun saklanması, bir şey olmadı diye yalan söylenmesi. çocuğu teslim ederken "her şey çok iyiydi lay lay loy" demek yerine "bugün şöyle bir olay oldu, o yüzden huzursuz olabilir, bir kontrol ettirseniz iyi olur" deseler adam ona da okey amk.

şikayet edilen konunun ne olduğunu anlamak için sadece başlığı bile okumak yeter. "çocuğuma iyi bakamayan kreş" dememiş, "çocuğumu düşürüp ayağını kıran kreş" dememiş, "çocuğuma zarar veren kreş" dememiş. ne demiş? her okuma bilenin okuyup anlayabileceği üzere ne demiş, "gözümün içine baka baka yalan söyleyen kreş" demiş. yani neymiş, kreş veliye yalan söylediği için şikayet ediliyormuş. ripit aftır mi, neymiş, kreeeeş evet, veliyeee, yalaaan YALAAANN söylediği için, eveet neymiiş, yalaaan söylediği için şikayet ediliyormuş.

adam senin okuduğunu anlamayan şuursuz yazına niye tik versin.

bir çocuk sahibi olarak delirdim artık, kusura bakmasın kimse.
0
kibritsuyu
(20.09.25)
öncelikle sakin kalıp araştırmanız ne kadar mantıklı olduğunuzu gösteriyor. türkiyede yaşamıyorsunuz galiba. onun için türkiyedekilerin önerileri sizin sorununuzu çözmez. türkiyede de özel kreşlerde çocuk nasıldı dediğinizde kötüydü diyen yüzde 1 yoktur. 1 sene boyunca kızım özel kreşe gitti her sorduğumda iyi dediler, ilerleyen süreçte hocam iyi yanlarını iyi kötü biz de görüyoruz ancak kızımın eksikleri veya geri kalan davranışları neydi diye sorunca söylediler. özel okul olduğu için sürekli gazlamayla veli kandırıyorlar. kızımın bir gün dudağı patlak geldi, öğretmenine sorduğumuzda diğer arkadaşının ittiğini söyledi ancak o dudak ittirmeyle patlayacak görünümde değildi. tabii ki kafa bastırılmış. kreş şakalaşırken olur dedi ve geçiştirdi.

türkiye de de her sınıfta kamera yok. genelde ortak kullanım alanlarında kamera oluyor.

kreşte çocuk düşmüş olabilir. yurt dışında bu olaylar daha farklı ilerliyor. inşallah çözülür.

ayrıca insanları 14 aylıkken kreşe yolladın diye eleştiren kafalar gerçekten size ne? insanları yargılamayın size ne ya herkesin çocuğu kendine. 5 6 yaşına kadar kreşe göndermeyip 5 yaşına kadar emzirmek istiyorsunuz galiba.
0
mikahakkinen
(20.09.25)
Merhaba,
Soran çok olmuş, buradan yazayım dedim.
Öncelikle herkese teşekkür ederim. Gerçekten.
Ben yaşadığımız yerin belediyesine dilekçe verdikten sonraki gün avukatla görüştüm. Sınıflarda kamera yok ancak elimizde çok somut bir şey (kırık bacak) olduğu için ilerlememize engeln olmuyor. Avukat hemen kreşten olayla ilgili rapor istedi. Hem gözetmenlerden hem de kreş müdüründen. Biz raporları beklerken belediyeden aradılar, belediyeden iki kişi ve bir avukat geldi, biz ve bizim avukatla oturup görüştük. Burada hukuki sorun olayın bana aktarılmamış olması tabii ki.
Belediye Genugtuung (bir tür para) verip olayı kapamak istiyor ancak ben öğretmenlerin idari uyarı almalarını ve tekrar eğitime gönderilmelerini de istiyorum.
Eğer bana bunun sözünü vermiş olsalardı dava açmazdım ama bize kvkk gibi sebeplerden öğretmenlere ne yapacağımızı sizle paylaşamayız gibi resmen salakça bir cevap verdiler. Bununla tatmin olacağımı zannettiler, eşim tam bir İsviçreli olarak tatmin de oldu ama ben olamadım. Davayı bugün itibariyle açtırdım. Dava sonucunda muhtemelen istediğim gibi pedagoglar idari ceza alacaklar, yeniden eğitime gönderilecekler ve belediyenin ilk önerdiği paradan daha fazlasını alacağız.
Çocuğu da yeni yılda başka bir kreşe başlatacağım.
0
🌸alice in potatoland
(07.10.25)
sürecin sizin lehinize ilerlemiş olması çok güzel bir haber. evet size yaşananları detaylı olarak aktarmaları gerekirdi, onların hatası ile yaşanan bir şey değilse bile saklayarak sorunun büyümesine neden oldukları için hatalılar, kabul etmeyerek de süreci uzatmaktan başka bir şey yapmamış oluyorlar.
0
Sadece soruyorum
(08.10.25)
çok geçmiş olsun, umarım bunu saklayanlar gereken cezayı alır
0
sweetoffice
(08.10.25)
çok geçmiş olsun.
Eğer istersen Google maps'den saldırırız 1 yıldız ve durumu anlatan yorum ile.
15-20 yorum ile artık onlar sizin peşinizden koşar.
0
high hopes of the sozluk
(08.10.25)
(29)

Hangi üniversite mezunusunuz?

alice in potatoland
Mezun olduğunuz üniversitenin hayatınıza pozitif bir etkisi olduğuna inanıyor musunuz?
Mezun olduğunuz üniversitenin hayatınıza pozitif bir etkisi olduğuna inanıyor musunuz?
0
alice in potatoland
(14.09.25)
isim veremem ama inanilmaz büyük bir etkisi oldu.
lisenin de ayni sekilde. cok iyi bir networküm var.
yurt disinda da pozitif etkisi oldu. tr'de yasasam zaten cok daha faydasini da görürdüm.

network disinda da cok üst düzey iyi bir egitim aldigimi düsünüyorum. son derece desteklendigimiz, özgür bir ortamda egitim aldim.
0
sonsuz
(14.09.25)
İstanbul Üniversitesi.
Okulun pozitif etkisi olmadı ama bölümün oldu. Bölümün bir ekolü olduğu için ve o ekolü desteklediği için dolaylı olarak okuldan memnun olmam lazım ama iü neticede, ne kadar memnun olunabilir.
0
Bruce
(14.09.25)
Mimar Sinan. Yaptığım işe bir katkısı olmadı ama Matematik'te akademik kariyer düşünenler için fena bir başlangıç sayılmaz. Hocaların büyük çoğunluğu ODTÜ çıkışlı ve vizyoner insanlar. Bir tanesi yapay zeka çalıştığı bir doktora, yüksek lisans programı başlatmıştı mesela yapay zeka bu kadar popüler olmadan önce. Matematik okumak isteyen gençler varsa tavsiye ederim. Yalnız kampüsü Fındıklı da değil, Bomonti'de. Kampüsten bir beklentiniz olmasın.

Öncesinde de üç sene İTÜ'de okumuştum ama pek iyi şeyler söyleyemeyeceğim orayla ilgili. Tam bir devlet dairesi.
0
sekizdokuzon
(14.09.25)
"çoh iyi networküm var, eğitim aldım, çoh üstüzey eğitim aldım"

@sonsuz sen tam bir tenekesin. Hiç utanman da yok kekonun tekisin
0
beyfendi
(14.09.25)
İü beyazıt. Tarihi yarımada birçokları için ilgi çekici olsa da osmanlı/islami tarz içimi karartıyordu, mesela mezun olduktan sonra o bölgelere adım atmadım. Okul, eğitim olarak ise güzeldi. Hayatıma ve mesleğime katkısı oldu.
0
ruhen hastayim ben
(14.09.25)
Marmara ünide, çok spesifik, fazla kişinin bilmediği bir bölümü ingilizce olmayan yabancı dilde okudum, network açısından faydası oldu öğrencisi az olduğu için mezunu öğrencisi herkes birbirini piyasada kolluyor.
0
nahtoderfahrung
(14.09.25)
İsim vermeyim.

Evet oldu. İngilizce hazırlıkla birlikte 5 sene geçirdim. İlk hatalarımı ve yanlışlarımı yaptığım senelerdir. Pişmanlıklarım çokça. Ayrıca kendi başıma olma yetisini kazandığım ve öğrendiğim zaman dilimi olmuştur. Cidden büyük bir yol ayrımı oldu.


Üniversitem ne iyi ne kötü. En büyük artısı kocaman bir kampüsüydü.
0
put it in your appropriate place
(14.09.25)
iu, basta sevindim sonra zar zor gidip de bitirdim, marka olarak yaramadi ama bölümün avantaji cok oldu. iuden gelen network gelmez olsun
0
ala09
(14.09.25)
Hiç bir etkisi olmadı. Ama bölümün oldu.
0
mikahakkinen
(14.09.25)
Açık öğretim xd, veteriner teknisyenliği ve pc programcılığı mı neydi.

Veteriner şeysiliği sebebiyle bilinen bir veteriner cerrah yanında çalıştım, ameliyatlara girdim, ya işte veterinerde ne yapılıyorsa yapabiliyorum.

Programcılık ise bir yazılım firmasında işe girdim. Güya takım lideri yaptılar. Ofiste uyudum kalktım, 18 20 saat bildiğin iş yaptık. 3-4 ay sonra kovdular. Kendi websikemi kurdum. Sıfır reklam ile hep ilk sıradayım.

Sosyal olarak ise ıyyyy aöf mü diye bakıyor millet tepeden ahaaahah.
0
Shepard
(14.09.25)
acıbadem ticarethanesi
hiçbir katkısı olmadı.
0
neira
(14.09.25)
bilkent.

baya pozitif etkisi oldu hem iş bulma hem çevre açısından.
0
jelly bear
(14.09.25)
Hacettepe'den mezunum, severim, arada bir uğrarım Ankara'ya yolum düştüğünde, bazı konularda hayatıma pozitif etkisi oldu.
0
blue rebel motorcycle club
(14.09.25)
odtü. iş başvurularında ön elemeyi geçmemde epey etkisi oldu.
0
pide
(14.09.25)
iyte

kendi başımın çaresine bakmayı öğrendim.

mesleki ingilizce, pratik ingilizce, araştırıp uygulama...

ciddi iyi eğitim aldığımı düşünüyorum hem lisans, hem de yüksek lisansta.
0
rain when i die
(14.09.25)
Ege üniveristesi , okul çok güzeldi de bölüm manasız bir şekilde zordu o yüzden tat bırakmadı.
0
pislick0
(14.09.25)
bir artısı ya da eksisi olmadı ama vakıf üni olduğu için sanki zar zor barajı geçerek girmişim gibi düşünülüyor ama bayağı yüksek puanla girmiştim ve iu, marmara gibi üniversitelere zaten girebiliyordum.

ed: yl için yurtdışı nereye başvursam kabul aldım ama bunun lisans üniversitemle bi ilgisi olduğunu da düşünmüyorum.
0
deartheodosia
(14.09.25)
Bonn Üniversitesi, yüksek lisans. Evet, oylesine bir üniversite degil; "elit üniversiteler" listesi icerisinde. Türkiye´den de marka degeri olan bir üniversiteden lisans mezunuyum. Onun ekmegini hic yiyemem burada. Sahte diplomalarla beraber, Türkiye´den gelip Avrupa´da baslangic yapacak kisilerin isleri daha da zorlasacak. Eksi deger katar, arti deger katmaz o.
0
buf-e kür
(14.09.25)
kesinlikle oldu, hem hayat gorusum, hem turkiye'de is bulmam hem de karakterim oldukca etkilendi. bogazici
0
fakyoras
(14.09.25)
bachelor tu wien.
master oxbridge.
duyurun disindan da tanidigim eileengray adli suser cok idol olmustur oxbridge konusunda, hem meslektasim hem kendisi ivy league mezunu hem de ivy league de akademisyenlik yapiyor.
yasadigim yerde bachelor olmasi pozitif karsilaniyor elbet ama üniversite adi özellikle bir sükse yapmiyor. yani zaman zaman yapar ama genelde sektör disindan kisilerdir cünkü teknik üniversitenin en zor bölümünü diye bilinir. gene de diger avusturya ünilerinden daha yukarida tutulmaz. ama master yapiyor.
bir de sunu yazayim, komik olsun. meslegi temelli birakmaya hazirlaniyorum :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.09.25)
izmir ekonomi.

para ve zaman kaybı.
0
Batuhanolabilir
(15.09.25)
Korkunç negatif etkisi oldu, oluyor…
0
yadigar
(15.09.25)
nuh naci yazgan-işletme

işletiyoruz işte bazı şeyleri
0
Hallegadola
(15.09.25)
itu'den mezun oldum (telekom). devlet dairesi demis birisi yukarda, dogru tespit bence. egitimin asiri akademik oldugunu dusunuyorum, endustriyle alakasi yoktu pek. endustrinin nereye evrildigini de yakalayamamislardi. endustriyle ortak calismalar cok kisitliydi. egitim genel olarak sablon teknik bilgilerle doluydu. mezunlar hep baska baska seylere yoneldiler, kimisi bankada yazilimci oldu, kimisi app developer oldu, kimisi cloud architect oldu, kimisi urun muduru oldu fln. telekomdan ziyade teknoloji sektorunde calisan muhendis profili cikti ortaya karisik, ama geneli iyi yerlerde iyi kazaniyorlar. sanirim bu sebeple de pek network gelismedi, mezun olup ilk ise basladiktan sonra da networkunun bir faydasini gormedim.

ancak, kariyer fuarlari fena degildi, ilk isimi oyle edindim. sonra belli basli takiplarin hep belli basli yerlerden ise alim yaptiklarini gordum (zaten aday cok bari okulundan eleyelim mantigi).
0
taurina
(15.09.25)
yurtdisi, orta kalite.
sifir etki. hatta sadece yuksek yaptigim icin mulakati gecemedegim oldu :D
0
cooperr
(15.09.25)
İstanbul Üniversitesi

evet oldu. derece yaparak girdim. 3 yabancı dil bilmemin de etkisi oldu tabi.
0
yurtsuz john
(15.09.25)
İü
Okulun adının bir faydasını gördüm diyemem. Hatta seçtiğim bölümden de pişmanlık duyuyorum. Yapay zeka ile beraber büyük ölçüde selası okunan bölümlerden. İyi ki pedagojik formasyon almışım diyorum. Kendi mesleğimi çok az yaptım. Ama okuması keyifliydi, iş hayatında pek işime yaramasa da genel kültür sağladı
0
kullanicadi
(15.09.25)
Yeditepe mezunuyum.

evet pozitif etkisi oldu. İşle alakalı değil belki henüz ama güzel bir üniversite hayatı geçirdim. Başka üniversitede olsaydım elbette bunu bilemem ama bu kadar mutlu olur muydum bilmiyorum.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(15.09.25)
@yadigar, mezun olduğunuz üniversitenin pozitif etkisinin olmamasın anladım da, negatif etkisi, hele ki korkunç negatif etkisi nasıl oluyor?
0
🌸alice in potatoland
(15.09.25)
(16)

gercek hayatta gördügünüz "baya" güzel/yakisikli duyurucular

alice in potatoland
kimlerdi? :)yani gercek hayat derken, mesela sosyal medyada eklesmisseniz de ok. illa yüzyüzelikten bahsetmiyorum.kadin-erkek fark etmez cevaplarda ama cinsiyet belirtirseniz iyi olur :)not: valla evli barkli insanim. kimseyi stalklamicam.
kimlerdi? :)
yani gercek hayat derken, mesela sosyal medyada eklesmisseniz de ok. illa yüzyüzelikten bahsetmiyorum.
kadin-erkek fark etmez cevaplarda ama cinsiyet belirtirseniz iyi olur :)

not: valla evli barkli insanim. kimseyi stalklamicam.
0
alice in potatoland
(12.09.25)
Gerçek hayatta duyurucu görmedim.
0
Cezcez
(12.09.25)
cezcez, üc dkdir gercek hayatta duyurucu görmedim lafina gülüyorum. rhb peki adam miydi kadin mi? sorum acik olmamis, afedersinn.
0
🌸alice in potatoland
(12.09.25)
"Baya" güzeller duyuruda olmaz, duyurunun mantığına 180 derece ters. Aksini iddia eden varsa yeşillendirebilir.
0
say something loving
(12.09.25)
say something loving, ben duyuruda allah neler yaratmis erkekleri ve bir kadin gördüm. kadinin nickini unuttum harika bir geyik dövmesi vardi.
nadir bulunan pokemon gibiler. aramizdalar.
0
🌸alice in potatoland
(12.09.25)
Aramızda baya güzel ve yakışıklılar var deniyor, şehir efsanesi bence. Aksini iddia edenler mesaj atmasın, güzel goresim yok. :p
0
sekizdokuzon
(12.09.25)
duyuruda flört ettiği olanlar vardır, arkadaş olan vardır, gücendirmemek için yazmazlar. evli barklı olanlar da var zaten. duyurudan kimseyle görüşmedim, eski ifşa zamanından ya da telegram grubundan fotoğrafını görüp güzel dediğim oldu ama fazlası da değildi.
0
beyfendi
(12.09.25)
Güzel duyurucu görmedim ben ya.
Yani vardır ama aktif olan kişilerden güzel bir duyurucu yokmuş gibi geliyor.
Neira güzel olabilir sanırım
0
benaslindayohum
(12.09.25)
Eskilerden yazayım, burada olmayanlardan; Shotgunwoman güzeldi vakti zamanında ama şimdi teyze olmuştur fkskf

“o da olur” da çok güzel bir insan. Cecilia da hoş biriydi.

10 sene önce Aşırı popüler biri olan Glori’yi de gerçekte görmüştüm. O da iyiydi. Ortalama üstü.

Başka aklıma gelmeyen eskiler vardır.
0
gabe h coud
(12.09.25)
duyurucular cinsiyetsiz değil mi ya?
0
gurur
(12.09.25)
@benaslındayohum saol canım ben de teyze oldum ama
0
neira
(12.09.25)
Lan erkekleri yazsak gey gay guy dersiniz. Kadınları yazsak mesaj kutusu patlar.
arbre yakışıklı, onu yazdım diye gey demezsiniz inş.
0
Shepard
(12.09.25)
@Shepard: youtu.be
0
sekizdokuzon
(12.09.25)
@sekizdokuzon ahaahaha o nasıl klip lan?
benden sana shiatv.net

çok mesaj geldi hadi erkekleri yazayım aklıma gelen sırayla, karakter şeyi değil dış görünüş.

mbond
orta büyüklükte bir ülkenin kralı
rakicandir
yurtsuz john
gabe
arb-bögghhk haahhkkkkk tüüüü-re

kadınları yazmam, namahrem haram xd
0
Shepard
(12.09.25)
En son lisedeyken başka bir nickle burada takılıyordum, birine aşık olmuştum ama 20 yaşında olduğu halde evli çıktı, uzun bir sure de bulusup etmistik oldurulmeden kurtulduguma seviniyorum xD o zamandan beridir pek ilgilenmiyorum, ilk ve sondu. Ama Allah var pamuk prenses gibi kizdi görünümde. 15 yıl falan önce bu.
0
encokbenisevinnolur
(12.09.25)
Duyurudan kimseyi görmedim/ konusmadim/ flortlesmedim. Eskiden çok ifşa olurdu ama onları da hatirlamiyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(13.09.25)
eskiden çok ifşa olurdu ama hiç kimse kalmamış aklımda.
0
kestane gürgen palamut
(13.09.25)
(13)

yurtdışına taşınmış kimseler

alice in potatoland
Mesleğiniz nedir?Şu an ne iş yapıyorsunuz?Büyük bir firmada mı yoksa ufak bir büroda mı çalışıyorsunuz?Okuyorsanız, eş zamanlı çalışıyor musunuz?Ve ne okuyorsunuz?Çok soru oldu farkındayım ama biraz bizim duyurucuların neler yaptığını, eğitimli kesimin nasıl gittiğini ve gidince kendi mesleklerini y
Mesleğiniz nedir?
Şu an ne iş yapıyorsunuz?
Büyük bir firmada mı yoksa ufak bir büroda mı çalışıyorsunuz?
Okuyorsanız, eş zamanlı çalışıyor musunuz?
Ve ne okuyorsunuz?

Çok soru oldu farkındayım ama biraz bizim duyurucuların neler yaptığını, eğitimli kesimin nasıl gittiğini ve gidince kendi mesleklerini yapıp yapamadıklarını çözmeye çalışıyorum.
0
alice in potatoland
(08.09.25)
ben ilk geldigimde tam zamanli calisiyordum. daha sonra mastera basladim. su an bitirmek üzereyim. tekrar tam zamanli calismaya gececegim.

finans uzmani galiba meslegimin adi. financial controller/analyst rollerinde calistim.
dil bilerek geldim ben. finansta dil cok önemli.
0
sonsuz
(08.09.25)
Meslek: Endüstri Mühendisi
Yaptığım İş: Maliyet ve Değer Mühendisliği
Firma: Avrupa'nın en büyüklerinden biri.
Okul: Okumuyom ben ya!
0
himmet dayi
(08.09.25)
makine muhendisligi okudum, hatta yuksek lisansini da yapip tez asamasinda biraktim. ama hic makine muhendisligi yapmadim.

savunma sanayiinde proje yonetiminde calistiktan sonra amerika'ya mba icin geldim. amerika'da buyuk bir firmada proje yoneticisi olarak calisiyorum. su meshur olanlardan birinde.
0
antikadimag
(08.09.25)
F1 öğrenci vizesiyle grubhub yapmak enfes bir olaymış. Şimdi millet bunları ciddiye alıp bende yapacağım diye oradan buradan girer ülkelere. Türklerin son 4-5 senedir sınırdan girip öğrenci vizesiyle girip abd oturumu olan kişilerden hesap kiralayarak yaptıkları bir olay bu. Bu yüzden ABD karıştı ve hakkıyla göç etmek isteyen nitelikli kişiler ülkeden ayrılmak zorunda kalıyorlar. Bu yapılan Türkiye'nin overstay oranını yükselterek vize almayı zorlaştıran saçma bir davranış. Bu yüzden yakında zamanda abd ye girişte 10-15 bin USD bond (rehin para) isteyecekler vize için.
0
michael harddd
(08.09.25)
Turkiye'nin iyi 3-4 universitesinden birinde isletme okudum ve kamu yonetimi yandali yaptim.
Kanada'ya 10+ sene once yuksek lisans ogrencisi olarak geldim. Yukaridakilere benzer bir alanda okudum. Burada yuksek lisans yapmak gerek gocmenlik gerekse network isini cok rahatlastirdi.
Epey buyuk bir firmada calisiyorum altyapi uzerine su an.
0
hot potato
(08.09.25)
Bilgisayar öğretmenliği mezunuyum.
Application Specialist diye geçiyor ama yazılımcılık gibi bir iş.
Büyük bir firma, ama bir sürü irili ufaklı firmadan oluşuyor. Şirketin çalışanlarının %99'unun ne yaptığı hakkında fikrim yok.
Okumuyorum.

Eğitimli kesim olarak kendi çabamla iş bulup gelmedim, bu anlamda tam sizin hedef kitle değil. Eş durumundan.
0
mbond
(08.09.25)
insaat muh., okul islerini birakali 15 sene oldu.
kucuk bir start-up da calisiyorum, part time denebilir, haftada 25 saat kadar.
arta kalan zamanda emlak/flip isleri yapmaya calisiyorum, zira muhendislikten sikildim.
becerebilirsem full-time emlak isine gececem.
0
cooperr
(08.09.25)
ben "ye kurkum ye" yaklasimini kullandim, ve turkiye'de yaptigim is ile ayni isi yapiyorum.

Meslek: turkiye'de iken muhasebe denetimi yapiyordum, big 4 sirketlerden birisinde. global sirketin tr merkezinden sirket araciligi ile abd'ye geldim.

su an: bir adet S&P100 sirketinde finans direktoru olarak calisiyorum, daha cok teknik memolar vb yaziyoruz, finansal raporlama yapiyoruz.

buyuk/kucuk firma: buyuk firma (2024 geliri 120 milyar dolardan fazla), "ye kurkum ye" deyisim buradan geliyor, hep buyuk firmalarda kalmaya gayret ettim, abd'ye geldikten sonra da daima fortune 500 sirketlerinde calistim ki yarin obur gun "bu yabanci" diyerek eleyemesinler, "bu kadar buyuk yerde calismis bir mulakat yapalim bari" desinler diye.

okul: marmara isletme ama bitireli cok oldu.
0
adrianapole
(08.09.25)
frontend yazılımcıyım. büyük ölçekli bir firmada full-time remote çalışıyorum. ama asıl eşimin işi dolayısıyla geldik. ben sonradan iş buldum.
0
sir gawain
(08.09.25)
telekomünikasyon mühendisiyim (itü). türkiye’de telekom şirketlerine yazılım satan bir şirkette çalışıyordum (operatör değil), yazılımın hem arka plan mühendislik/tasarımında hem de müşteriye kurulumunda çalıştım, dünyanın her yerinden çeşit çeşit operatörle muhattap oldum.

kanadaya işi gücü bırakıp göçmen olarak geldim, sonra 3 büyük operatörden birinde şebeke tasarımında çalışmaya başladım. şimdi şebeke planlama ve optimizasyonu için yapay zeka modelleri geliştiriyorum. türkiyede mezun olalı 11 sene olmuş, okumadım sonra.
0
taurina
(09.09.25)
makina mühendisiyim
1. seviye teknik destek
uluslararası bir otomobil firmasının taşeronunun taşeronuyum, şirket yine kağıt üstünde uluslararası
home office çalışıyorum
okumuyorum
belki mba yaparım
nasıl gittim? operasyonlar arası tayin oldum.
türkiye'de de aynı işi yapıyordum.
uzun dönem oturum alınca ve daha iyi iş bulursam değiştirmeyi düşünüyorum.
çünkü bu paraya o iş yapılmıyor.
0
rain when i die
(09.09.25)
yazilim, buyuk.
0
lemmiwinks
(09.09.25)
IT alanindayim 7 yildir yurtdisinda yasiyorum.
Buyuk sirket. Tr’de de bu sirketteydim.
0
kaputt
(09.09.25)
(9)

Silip sonra tekrar hayatıma girmeye çalışan insanlar.

alice in potatoland
İki örnek vereyim. Mesela ortaokulda yüzüme bile bakmayan, hatta beni zorbalamaya çalışan bir kız vardı. Ben de buna pek pabuç bırakmazdım. Sonra yurtdışına taşınmıştım. O dönemde, inatla beni Facebook’tan eklemeye çalışıyordu. Bir seferinde kabul ettim, bu sefer de konuşmaya çalışıyordu. Sayın cada
İki örnek vereyim. Mesela ortaokulda yüzüme bile bakmayan, hatta beni zorbalamaya çalışan bir kız vardı. Ben de buna pek pabuç bırakmazdım. Sonra yurtdışına taşınmıştım. O dönemde, inatla beni Facebook’tan eklemeye çalışıyordu. Bir seferinde kabul ettim, bu sefer de konuşmaya çalışıyordu. Sayın cadaloz, biz en son 10 sene önce çocukken gördük birbirimizi. Onda da ben sana hiçbir şey yapmamış olmama rağmen bana aşırı gıcık oluyordun.
Şimdi ne konuşalım?

Hadi bunu geçelim... Ikinci derece bir kuzenim var. Aileler samimi, çok görüşürdük. Durduk yere beni Facebook ve Instagram'dan silmişti. Sebebini hiç bilmiyorum. Kardeşimi silmemişti, ama beni silmişti. Cinsiyetlerimiz aynı. Ben de kardeşim kadar sosyal medya kullanırım, yani dört aydan dört aya girerim en fazla. Herhalde yanlışlık olmuştur diye düşündüm, tekrar ekledim, kabul etmedi. Ben de bıraktım.
Bu yaklaşık 4-5 yıl önceydi.
Şimdi soyadım evlenince değişti; hop, beni tekrar eklemiş. Bir sürü fotoğrafımı beğenmiş (nikah fotoğraflarım falan değil, zaten onları koymam).

Bu şekilde, bana sadece ben olduğum için gıcık olan insanlar çıkıyor. Ben bu durumla ok'im, herkes beni sevmek zorunda değil.
Ama sonra, hayatımda bir şeyler değişince bazıları tekrar hayatıma girmeye çalışıyor.
Manyak mı abi bu insanlar? Niye sildiniz, niye tekrar ekliyorsunuz, niye tekrar konuşmak istiyorsunuz?
Bu durum sadece bana mı garip geliyor?
0
alice in potatoland
(04.07.25)
Düsününce garip, önemsiz bir aciklamasi mutlaka vardir :)

Ben de birkac sene öncesine kadar insanlari cok önemsiyor, onlari da kendim gibi rasyonel saniyordum.
Su an diger insanlar benim umrumda bile degil. Hayatim „benimle“ o kadar dolu ki su an ilgilenmiyorum hic.
Bir de kendi yaptigim malliklari da fark ediyorum ve ne malmisim yhaa diyorum.

Önemsememek, affetmek, üzerinde durmamak lazim.
Üzerine düşünmek, anlamaya calismak ve hatta kin tutmak cok ama coook gereksiz.
0
sonsuz
(04.07.25)
Dedikodu malzemesi arayan tipler oluyor bunlar genelde
0
kullanicadi
(04.07.25)
Yalnız kalıp kendilerine eğlence aradıklarını ya da hala kıskançlıklarının sürdüğünü, özel yaşamımıza burun sokmak istediklerini düşünüyorum.
Kapı kapanmıştır artık. Asla iletişim kurmam.
İşim dolayısıyla yıllar sonra karşılaştıklarım oluyor. Ben istemediğim halde telefonlarını veriyorlar. Eklemiyorum.
0
pro9it9is9
(04.07.25)
Çocuklukta hepimiz bir sürü hata yapmışızdır. Adı üstünde çocuktuk çünkü. Ama çocuklukta yaptığı hatadan hala sorumlu tutulan insanlar olduğunu görmek ilginç geldi bana. Biraz abartmıyor musun?

Ekle insanı. Böyle böyleydi, şimdi, hayırdır? de. Belki bir şey söyler. Belki özür diler. Hak verirsin falan. Güzel olur. Bahar gelir, çiçekler açar.

Tuttuğumuz kinle mi ölüp gidelim. Mezara kadar mı diyelim. Sünger çekmeyelim mi hiç, affetmeyelim mi?
0
Mirket
(04.07.25)
Çocukluk denmiş de, iş yaşamında da böyle tipler oluyor. Nöbette gürültü yapıp son ses radyo açmış bir personeli yöneticisi olarak uyardığım için sabaha kadar beni rahatsız eden kişi yıllar sonra Instagram'dan istek gönderiyor. Böyle basit intikamlar peşinde olan bir kişiyle ne arkadaşlığı yapacağım ki.
0
pro9it9is9
(04.07.25)
Kendine yeni av ariyordur. Predator stalker tipler gibi geldi bana verdiğin örnekler.
Ama onların dışında öyle aklına gelmiş, önerilerde görmüş vs de olabilir pekala sorunun cevabı.
0
encokbenisevinnolur
(04.07.25)
@Mirket, kin tutmuyorum ki. Yani benim için 6. sınıfta beraber okuduğum, beni de sevmeyen, bullylemeye çalışan birisiydi. Ben de onu sevmezdim ve birbirimizle hiçbir iletişim kurmazdık. Yani 6. sınıfta toplasan 10 kere anca konuşmuşuzdur. Bu sebeple ısrarla eklemek istemesi garip geliyor. Ben kin tuttuğum için değil bu durumu yadırgamam. Yani biz canciğer değildik o zaman. E birbirimizi tanımıyoruz da, hem yetişkin olduk tanımıyoruz hem de çocukken de tanımıyorduk çünkü arkadaş değildik, niye ekleşiyoruz? sorgulaması daha çok yaşadıgım.

Mesela kuzene daha çok takıldım, çünkü silip sonra eklemeyince üzülmüştüm. Ne yaptım ki ya ben? dedim. Aileler hâlâ görüşüyor gelip gidiyor, ben başka bir ülkedeysem bile... Ne bileyim, çocukluğumuz beraber geçmiş, öyle feed de spamlemiyorum, bunlara mesaj atıp darlamıyorum, arada foto paylaşırlarsa beğeniyorumdum o kadar. Hani bin kişi içinden tutup sadece beni silmesi kırmıştı ama sonra üçüncü günün şafağında onu da aştım elbette. Beş yıl geçmiş, şimdi beni ekliyor. Ahsjdk
0
🌸alice in potatoland
(04.07.25)
hayatları o kadar sıkıcı ki eski şeylere dönüyorlar, başka açıklaması yok.
0
deartheodosia
(04.07.25)
salt merak bence. sen ne durumdasin onu tartmak istiyorlar.
boyle tipler herkesin hayatinda var.
0
cooperr
(04.07.25)
(15)

Aramiza... (yurtdisi edition)

alice in potatoland
Hangi sehirden katiliyorsunuz? Ben baslatiyorum: Walenstadt, Isvicre. Yurtici icin: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1606617/aramiza-anket-var
Hangi sehirden katiliyorsunuz?
Ben baslatiyorum: Walenstadt, Isvicre.

Yurtici icin: www.eksiduyuru.com
0
alice in potatoland
(09.06.25)
Hamburg, meine Perle :)
0
sonsuz
(09.06.25)
cluj-napoca, romanya

bu akşamki international quiz night'a beklerim yolka'da
0
rain when i die
(09.06.25)
alberta, kanada
0
cooperr
(09.06.25)
seattle, wa.

new york ofisine gecmeyi istiyorum ama. bakalim.
0
antikadimag
(09.06.25)
galway'in bir kasabası, irlanda
gerçi şu an tr'deyim, gidip geliyorum, bir ay sonra temelli gideceğim.
0
cilacı ökkeş usta
(09.06.25)
Sofya, Bulgaristan
0
deveyidiken
(09.06.25)
yigidin harman oldugu, muptezel diyari philadelphia'dan sevgilerle
0
adrianapole
(09.06.25)
Waldshut-Tiengen , Almanya

@alice in potatoland ,yakınmışız :)
0
arenas
(09.06.25)
ben kücük bir kasabada/köyde yasadigim icin direkt köy adi vermem, ama bölge bezirk liezen.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.06.25)
Utrecht/Hollanda
0
but that was just a dream
(09.06.25)
Randstad, Hollanda
0
mbond
(09.06.25)
Öncelikle çikolatalar diyarı İsviçre'den selamlar diyorum; sonrasında da Neuchâtel diye ekliyorum :)
0
fraise
(10.06.25)
almanya hessen eyaleti
0
nahtoderfahrung
(10.06.25)
Usa / new jersey
0
oscar
(10.06.25)
amsterdam, hollanda
0
lemmiwinks
(10.06.25)
(2)

ekmek yapicam

alice in potatoland
eksi mayali cavdar ekmegi yapicam. daha önce hic ekmek yapmadim ama hamur isi tecrübem cok var. malzemem hazir. acaba tecrübesi olanlar nelere dikkat etmem gerektigiyle ilgili ipcucu verebilir mi?
eksi mayali cavdar ekmegi yapicam. daha önce hic ekmek yapmadim ama hamur isi tecrübem cok var. malzemem hazir. acaba tecrübesi olanlar nelere dikkat etmem gerektigiyle ilgili ipcucu verebilir mi?
0
alice in potatoland
(07.06.25)
Burada yazmakla olmaz youtube da yapanları izle hem yapıyor hem anlatıyorlar
0
grimavi
(07.06.25)
hamuru mayaladıktan sonra üstünü kapatıp dinlenmeye bırakmak lazımmış.

odunlu fırın, elektrikli fırın farketmiyor. kastamonulu old school teyzeler hep böyle yapıyor.

(sorular cevapsız kalmasın diye eşe dosta telefon açıyorum valla)
0
yurtsuz john
(07.06.25)
(20)

Aramiza... (anket var)

alice in potatoland
...(türkiye sinirlari icinde yasayan arkadaslar) hangi sehirden katiliyorsunuz?
...(türkiye sinirlari icinde yasayan arkadaslar) hangi sehirden katiliyorsunuz?
0
alice in potatoland
(06.06.25)
İstanbul'un denize bakan bir semtinden katılıyorum.
0
yurtsuz john
(06.06.25)
İst
0
Shepard
(06.06.25)
Normalde İstanbuldu ancak 6 aydır Afyon maalesef. Geçici de olsa sıkıcı bir süreç.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(07.06.25)
ankara ama ne yazık ki büyük bir mucize olmadığı takdirde sürecin sonuna gelmiş bulunuyorum. yıl sonundan önce yüzde 60 istanbul yüzde 40 kocaeli olacak.

ankara'yı çok seviyorum artık çok alıştım ve benimsedim ama okuldan atılcam ve burda lise mezunu olarak "eh işte" düzeyinde kazanıp gelecek inşa etmek pek mümkün görünmüyo maalesef iş bulabilsem kalmayı çok isterim mahalleme sokağıma sabah 6 poğaçalarıma binanın altındaki dönercime veda etmek hiç istemiyorum
0
mark greg sputnik
(07.06.25)
İstanbul Beykoz
0
gabe h coud
(07.06.25)
İzmir.
0
encokbenisevinnolur
(07.06.25)
istanbul
0
deartheodosia
(07.06.25)
İzmirin en güzel semtinden.
0
IcedFlames
(07.06.25)
Bursa
0
duster
(07.06.25)
İstanbul
0
sekizdokuzon
(07.06.25)
Bir süre Tunceli
0
ekimoloji
(07.06.25)
istanbul
0
my fault
(07.06.25)
İstanbul
0
kullanicadi
(07.06.25)
@Icedflames kafkaf yani?

İstanbul
0
mor oje
(07.06.25)
İstanbul Şişli
0
biseysorcaktim
(07.06.25)
izmir
0
juliette
(07.06.25)
istanbul, anadolu.
denize ırak.
0
late viper
(07.06.25)
@mor oje yeni gördüm kusura bakma :) evet kafsinkaf :)
0
IcedFlames
(11.06.25)
ankara
0
sweetoffice
(11.06.25)
İzmir
0
pislick0
(31.07.25)
(2)

Allianz BES vs Allianz yatirima bagli hayat sigortasi

alice in potatoland
Yasadigim ülkede (avrupa'da) allianz fonsgebundene Lebensversicherung ve Türkiye'de BES arasinda kaldim. burada vergi indirimi yok, devlet katkisi yok, ama döviz üstünden olacagi icin ve ülke ekonomosi daha stabil oldugu icin daha daha güvenli deniyor. Gene de söylenene göre ilk yillarda ana kapital
Yasadigim ülkede (avrupa'da) allianz fonsgebundene Lebensversicherung ve Türkiye'de BES arasinda kaldim. burada vergi indirimi yok, devlet katkisi yok, ama döviz üstünden olacagi icin ve ülke ekonomosi daha stabil oldugu icin daha daha güvenli deniyor. Gene de söylenene göre ilk yillarda ana kapitalde yüksek isletim ücretleri sebebiyle azalma bile olabilirmis. Bu iste BES'te pek olasi olmadigi icin Türkiye'nin de bu tip avantajlari var.
10+ yillik bir BES mi yoksa 10 yillik bir hayat sigortasi mi?
0
alice in potatoland
(21.04.25)
tabi ki de bes. "ilk yillarda ana kapitalde yüksek isletim ücretleri sebebiyle azalma bile olabilirmis"

eu'da bunu yaşarken tr'de her ay yatırdığınız paranın getirisi hariç %30'u verilecek zaten. bir de sağlam bir banka veya şirketin giriş aidatı, yönetim kesintisi olmayan bir planına kendinizi attınız mı tadından yenmez.

eu'da stabil falan demişsin de o yüzden fonlarda bir getiri de beklemek saçma kalıyor. tr'de 3-5 ay altında kalırsın, abd toparlanır abd hisselerine yatırım yapan, dolar cinsli borçlanma araçlarına geçersin, bist çok düşmüştür ve siyasi zemin sakinleşir biste geçersin vs vs
0
avatar is back
(22.04.25)
O sigorta fonlari cok siki kurallarla yönetiliyor. Cok büyük bir porsiyonlari etf ya da tahvil. Cok az bir hisse senedi payi var. Hal böyle olunca cok basit bir sey yapmalari icin bir dünya para kazaniyorlar.

Bir tane güvenilir online broker bulup etf alsaniz daha karliya denk gelebilir. Sizin dediğiniz gibi vergi avantaji devlet destegi falan yoksa gereksiz aslinda.

Yurt disinda yasayan biri icin bes nasil olur bilemedim.
0
sonsuz
(04.07.25)
(4)

nilüfer'in kizi

alice in potatoland
ayse nazli'nin bir taraftan zenciligi var mi sizce? ya annesi ya babasi? sanki incirlik üssü mahsülü gibi. bebekken de görünce böyle düsünmüstüm, simdi büyümüs güzel genc kiz olmus hallerini görünce hala öyle düsünüyorum. https://www.instagram.com/aysenazliyumlu/
ayse nazli'nin bir taraftan zenciligi var mi sizce?
ya annesi ya babasi? sanki incirlik üssü mahsülü gibi.
bebekken de görünce böyle düsünmüstüm, simdi büyümüs güzel genc kiz olmus hallerini görünce hala öyle düsünüyorum.
www.instagram.com
0
alice in potatoland
(14.02.25)
Öyle zaten.
0
nothing in my way
(14.02.25)
Yabancı bir çift kızlarını Türkiye'de terk etti diye haber okmuştu zamanında zaten.
0
morca
(14.02.25)
Evlatlık çünkü
0
grimavi
(14.02.25)
evlatlik oldugunu biliyorum ama sanki ya annesi ya babasi siyahi gibi diyorum.
0
🌸alice in potatoland
(14.02.25)
(3)

yatirim sorusu

alice in potatoland
avrupa'dayim (isvicre). elimdeki parayi bir sekilde degerlendirmek istiyorum, en azindan ne yapacagimi kesfedene ve bu isler üstüne ögrenene kadar enflasyona karsi parami biraz korumak istiyorum. 1. bankamda altin hesabi acsam nasil olur? 2. nelere dikkat etmem gerekir altin hesabinda? 3. baska ne t
avrupa'dayim (isvicre). elimdeki parayi bir sekilde degerlendirmek istiyorum, en azindan ne yapacagimi kesfedene ve bu isler üstüne ögrenene kadar enflasyona karsi parami biraz korumak istiyorum.

1. bankamda altin hesabi acsam nasil olur?
2. nelere dikkat etmem gerekir altin hesabinda?
3. baska ne tür yatirimlar yapabilirim?

Kisa vadeli(4-7 sene) ve uzun vadeli(15-20 sene) iki farkli sekilde degerendirmek istiyorum.

Merci.
0
alice in potatoland
(13.02.25)
Neobroker sececeksin orada be varsa artik sonra ordan etf, stock, bond alabilirsin.
0
sonsuz
(13.02.25)
kisa vadeli dediginiz bile cok uzun vadeli bana gore ama 3 icin aktif yonetimi olan fon satin alabilirsiniz.
0
Sour
(13.02.25)
Tavsiyem soruları eupersonalfinance ya da direkt Switzerland redditleeinde sormaniz. Türkiye ile avrupa özellikle bati Avrupa farklı bu konularda.
Bunu Fransa'da yatırım yapan olarak diyorum, kesinlikle aynı mantik ile yapılmıyor. Etf aynı tabi ama hangi etfler, hangi şekilde gelir vergisinden kacarsin vs bunlara bakmak lazım hep.
0
logisticsmanager
(13.02.25)
(5)

irlanda sorunsali

alice in potatoland
Bence halkin refahi ve veriler birbiriyle örtüsmüyor. OECD ülkeleri icinde en yüksek GDP aciklayan, en yüksek productivity aciklayan ülke Irlanda ama bu esnada issizlik %5 ve gelir hacminin tarim: 5%'iniendüstri: sadece 11%'ini olusturuyor. Konut krizi Dublin'de falan korkunc düzeyde ama belediyele
Bence halkin refahi ve veriler birbiriyle örtüsmüyor.
OECD ülkeleri icinde en yüksek GDP aciklayan, en yüksek productivity aciklayan ülke Irlanda ama bu esnada issizlik %5 ve gelir hacminin tarim: 5%'ini
endüstri: sadece 11%'ini olusturuyor. Konut krizi Dublin'de falan korkunc düzeyde ama belediyeler ve devler konut projesi yapamiyorlar yüksek maliyetten ötürü? E bu ne perhiz bu ne lahana tursusu? Bu gerceklere bakinca ve sonra aciklanan degerleri görünce bi hahahahasssk diyesim geliyor Irlanda'ya.

Bilen birileri bu nasil oluyor aciklayabilir mi?
Bu arada en yüksek derken öyle ufak farklarla en yüksek degerleri aciklamiyorlar, hayvani farklar atmis görünüyorlar.
Su grafige bakin: qery.no
0
alice in potatoland
(19.11.24)
1. Türkiye'de (gerçek) işsiz insan rakamının %20 civarında.
2. Diğer ülkelerde de durum benzeri, hatta daha kötü. Konut fiyatları tüm dünyada dramatik arttı. ABD'de beyaz yakalar arabada yaşıyor.

Yani dünya kötü durumda, İrlanda göreceli olarak iyi durumda. Keyfinize bakın :)
0
alfired
(19.11.24)
Tüm dünyada alt ve orta gelirliler için görece uzun bir süredir işler pek iyi gitmiyor. Gelir dağılımı çok bozuk; nüfus hareketleri nedeniyle özellikle şehirlerde gayrimenkul fiyatları ve kiralar abartılı seviyelere ulaştı, faiz oranları yükselince insanların mortgage ödemeleri arttı, enflasyon nedeniyle reel ücretler artmıyor, sosyal devlet de Avrupa dahil olmak üzere erozyona uğruyor. Sağcılığın hemen her yerde yükselişte olmasının arkasında biraz da bu var.

Bunların ötesinde İrlanda özelinde verilerin bu şekilde çıkmasında muhtemelen görece büyük şirketlerin vergiden kaçınman için açtıkları ofislerin yarattığı etki vardır. Zaten onlar çıkınca İrlanda'da da başka ne kalıyor bilmiyorum açıkçası.
Nick de çok manidar olmuş bu arada.
0
salihdt
(19.11.24)
Irlanda ve luxembourg diğer avrupa ülkeleri ile farklı. Bu ülkelerin genel olayi tax. Bizim sirket amerikan sirketi ama merkezi irlanda, bu da vergiden kaçmak için. Noluyor? Milyarlarca dolar oradan dönüyor ama halkına ne sağlıyor? Bizim şirketin orada bir tane ofisi var o kadar. Misal Fransa'da 5-6 fabrikasi, bir sürü ofisi var.

Neyse yani İrlanda spesifik, sırf gdp vs bakarsan net aciklamaz. Çok ciddi de barinma sorunu var ve bu diğer ülkeler ile kiyas almaz halde. Çünkü ufak bir yer ve oraya dışarıdan gelenlerin çoğu yüksek yönetici, sirketler de genelde evlerin sahibi. Haliyle ya ev az oluyor, ya kiralar ya da fiyatlar yüksek oluyor. Aynısı Luxembourg'da da var.

Bu arada her ülkede barınma ayni zorlukta değil. Ben misal Fransa'da hiç sorun yaşamadım ama irlanda'da olsam kesin yaşarım .
www.globalpropertyguide.com

Buradan da bakabilirsiniz. Misal Fransa'da yüzde 23 artmis son 10 yılda, irlan'dada yüzde 100.

Neyse yani irlanda spesifik örneklerden.
0
logisticsmanager
(19.11.24)
irlanda piigs ülkelerinden biri, yani ekonomisi kırılgan ülkelerden. bu ülkeler endüstriye dayalı ekonomileri olmadığı için ekonomik krizlerden örneğin polonya gibi GDP’si düşük ama endüstriye dayalı ülkelerden daha kolay etkileniyor.

www.investopedia.com
0
phoarbix
(19.11.24)
Irlanda'dan bildiriyorum, o GDP per Capita hesaplamalarinda yorumlama yanlis oldugu icin burada refah cok yuksek zannediliyor.

"Gross domestic product (GDP) is the total monetary or market value of all the finished goods and services produced within a country’s borders in a specific time period."

Irlanda'da GDP'nin cok yuksek cikma sebebi dunyanin en degerli sirketlerinin operasyonlarini burada yurutmesi. Google, Apple, META, LinkedIn, Microsoft, Pfizer vb sirketler on milyarlarca dolarlik "monetary value" olusturuyor. Bunu da nufusa bolunce GDP per Capita cok yuksek cikiyor. Halbuki o cilgin yuksek monetary value'nun ulkeye tek faydasi devlete vergi geliri olmasi, halkin genel refah seviyesine katkisi pek yok (o sirketlerde calisanlar halkin geneline gore daha sansli bir konumdalar).

Daha dogru bir yaklasim olarak GDP hesaplamasi yerine GNI hesaplamasinin kullanilmasi gerekiyor.

1. www.politico.eu
2. www.reddit.com
3. www.thejournal.ie
0
sertac akin
(19.11.24)
(1)

Feel so different

alice in potatoland
böyle sakin sakin giderken yaylilarin yardirmaya basladigi, sarkicimizin yükseldigi sarkilar biliyor musunuz? sinéad o'connor sarkisi gibi?
böyle sakin sakin giderken yaylilarin yardirmaya basladigi, sarkicimizin yükseldigi sarkilar biliyor musunuz? sinéad o'connor sarkisi gibi?
0
alice in potatoland
(04.11.24)
Royksopp- in this shirt: open.spotify.com

Benjamin Clementine- condolence: open.spotify.com

Alan Parsons project- Genesis: open.spotify.com
0
Amaranta ursula
(04.11.24)
(3)

twitter'da neden

alice in potatoland
for you kisminda türkce haber görüyorum. türkiye ile ilgili bir sey takip etmiyorum. takip etmek de istemiyorum. takip ettigim hepi topu 11 türk var, hepsi standart arkadasim, ünlü falan degiller. türkiye'de de yasamiyorum. türkce de yazmiyorum. ama hala karsima yok bebek cetesi, yok furkan bölükbas
for you kisminda türkce haber görüyorum. türkiye ile ilgili bir sey takip etmiyorum. takip etmek de istemiyorum. takip ettigim hepi topu 11 türk var, hepsi standart arkadasim, ünlü falan degiller. türkiye'de de yasamiyorum. türkce de yazmiyorum. ama hala karsima yok bebek cetesi, yok furkan bölükbasi bilmemne diye haber düsüyor.
0
alice in potatoland
(19.10.24)
11 Türk'ün takip ettikleri, çeşitli etkileşimleri nedeyle hadi sen de birşeyler yaz ortalık kızışsın türünden gaza getiren algoritmalardan sebep olmalı.
0
diyecevaplandı
(19.10.24)
Ben bunu %99 oranında başardım. Yukarıdakine ek olarak telefon dilini İngilizce yapın. Ayrıca olarak Türkçe'de en çok kullanılan 30-40 kelimeyi de sessize alın. Konumdan dolayı çok nadir çıkıyor ama yine de akıl sağlığını korumak için yetiyor bunlar
0
spankenstein
(19.10.24)
spankenstein, konumum zaten avrupa. toplamda 250 kisi takip ediyorum, 11 kisi haric hepsi yabanci. telefon dilim de ingilizce. gene de sürekli türkce icerik görüyorum. dedigini denicem, birkac türkce kelimeyi engellicem.
0
🌸alice in potatoland
(21.10.24)
(10)

Satranç neden

alice in potatoland
Kadın ve erkek diye ayrılıyor? cehaletten soruyorum.
Kadın ve erkek diye ayrılıyor? cehaletten soruyorum.
0
alice in potatoland
(02.10.24)
Varsayımsal konuşuyorum stres altında salgılanan hormonlar, hormonların miktarı odaklanma farkı şeklinde bilimsel bir yaklaşım getirilebilir ama asıl neden satranç turnuvaları ABD'de 19. yüzyılda yapılmaya başlamış, bu tarihlerde Avrupa'da ve ABD'de kadının konumu evinin mutfağıyla sınırlıydı, o nedenle zamanında kadınları turnuvalara almamışlardır aldıkları zaman da ayrı tutmuşlardır o da standart hale gelmiştir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.10.24)
Satrançta kadınlar ve erkekler arasında ayrı kategoriler olmasının nedeni, fiziksel güce dayalı bir spor olmamasına rağmen, tarihsel, kültürel ve pratik sebeplere dayanıyor. İşte bu ayrımın nedenleri:

1. Tarihsel Temsiliyet Eksikliği
Satranç, yüzyıllardır erkek egemen bir alan olmuştur. Tarihsel olarak bu cinsiyet eşitsizliği, kadınların satranca katılımını ve gelişimini sınırlamıştır. Kadınlar için ayrı turnuvalar düzenlenmesi, daha fazla kadının satranç oynamasını teşvik etmek, onlara rekabet fırsatı sunmak ve satrançta kadın temsiliyetini artırmak amacıyla yapılmıştır.

2. Teşvik ve Gelişim
Kadınlar için düzenlenen ayrı turnuvalar, onların yeteneklerini geliştirebileceği, rekabet edebileceği ve başarılı olabileceği destekleyici bir ortam sağlar. Dünyanın pek çok yerinde kültürel ve toplumsal beklentiler, kadınların satranç gibi entelektüel ve rekabetçi alanlara girmesini engelleyebilir. Kadın turnuvaları, kadınların bu alanda tanınmasını ve gelişimini teşvik eder.

3. Katılım ve Performans Farkı
Satranç zihinsel bir oyun olmasına rağmen, üst düzeyde oynayan kadın satranç oyuncularının sayısı erkeklere kıyasla oldukça azdır. Bu, elit düzeydeki oyuncu havuzunda büyük bir fark yaratır. Ayrı turnuvalar, kadınların Büyük Usta (WGM) gibi unvanlar kazanmasına ve daha az deneyimli bir erkek havuzuyla rekabet etmek zorunda kalmadan tanınmasına olanak tanır.

4. Biyolojik ve Psikolojik Faktörler
Satranç fiziksel güce dayanmasa da, bazı argümanlar kadınlar ve erkekler arasında ilgi alanları, risk alma eğilimleri veya bilişsel stratejilerde farklılıklar olabileceğini öne sürer. Ancak bu görüşler tartışmalıdır ve büyük olasılıkla bu farklılıklar biyolojik nedenlerden çok, kültürel ve toplumsal etkilerle şekillenmektedir.

5. Açık Turnuvalarda Entegrasyon
Kadınlar için ayrı turnuvalar olmasına rağmen, satranç çoğu spor dalına kıyasla daha entegre bir yapıya sahiptir. Kadınlar, cinsiyet sınırlaması olmayan açık turnuvalara katılabilirler ve bu turnuvalarda başarılı olabilirler. Örneğin, Judit Polgar ve Hou Yifan gibi kadın oyuncular, en üst düzey erkek oyuncularla başarılı şekilde rekabet etmişlerdir. Bu da satrançta cinsiyet eşitliği potansiyelinin var olduğunu gösterir.

Özetle, satrançtaki bu ayrım, tarihsel ve katılım farklılıklarından kaynaklanmaktadır, yetenek açısından bir zorunluluk değildir. Uzun vadede amaç, daha fazla kadının oyuna katılması ve başarı göstermesiyle birlikte tam entegre turnuvalara doğru ilerlemektir.
0
sonsuz
(02.10.24)
ek soru: aynı şeyi okçuluk için de ben düşünüyorum. sanırım aynı mesafeden atılıyor ve süre - güce dayalı bir spor değil. en azından kadın da erkek de tam 12'den vurabiliyor. bu durumda neden kadın erkek birlikte yarışmıyor?
0
exlibris
(02.10.24)
okculukta kas kullaniliyor tabii ki. sirt kasi, genis omuz, kol kasi yapiyorlar. yayi cekmek kolay mi
0
sonsuz
(02.10.24)
Erkekler daha zeki
0
Shepard
(02.10.24)
Bence okçuluk çok farklı bir konu, misal okçuların kullandığı makaralı yayların libre değerinden cinsi, yani yayın sertlik derecesi kadın ve erkek sporcular için farklılık gösterir, hatta yayın sertlik derecesi yaşa kiloya boya göre bile değişkenlik gösterebiliyor, misal 1.80 boyunda 80 kiloluk bir sporcu 28 inç gerili 50 librelik bir yayla atış yapmayı tercih ederken 1.60 boyunda 60 kiloluk bir kadın aynı şartlarda yarışabilmek için aynı yayı 28 inç çekemeyeceği için haliyle birlikte yarışmalarının da bir imkanı kalmıyor zira atıcılıkta siklet farkı bile yok aslında siklet farkı da olmalı kadın-erkek kategorisi ile birlikte, bu dengesizlik erkeklerin ve kadınların kendi aralarında yarışmalarında bile haksızlıklara neden olabiliyor. Misal son olimpiyatlarda Mete Gazoz'un kaybettiği Güney Koreli sporcuyu gördünüz dombili bir arkadaştı ve bu bir fark yaratıyor avantaj sağlıyor, atıcılıkta güç değişkeni çok önemli bir parametre çünkü. Bu biraz şuna benziyor: Yerde 100 kiloluk bir halter var 80 kiloluk bir erkekle 60 kiloluk bir kadına "hadi gelin bunu kaldırın, ilk kim 3 defa kaldırırsa yarışmayı kazanır." Bu ne kadar adaletsizse aynı derecede adaletsiz olur okçulukta birlikte yarışmaları.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.10.24)
şepard anırdım kardeş hiç gülesim yoktu gece gece. çok yaşa emi
0
titanyum22
(02.10.24)
satranç icat edildiğinde woke eşitlik zart zurt icat edilmemişti
0
lambırcek
(02.10.24)
çünkü muhtemelen kadınların erkeklere karşı neredeyse hiç şansı olmazdı.
0
estranged
(03.10.24)
Kadin erkek diye ayrilmaz. Kadinlar, gencler, yildizlar, kucukler, senyorler vs. diye ayrilir. Bir de acik kategorisi olur. Kadinlar dahil herkes acikta yarisabilir. Ayrimlarin sebebi acikta yarismanin zor olmasi dolayisiyla gruplarin kendi klasmanlarinin olusmasi tabii ki.
0
dunal
(03.10.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.